Müminlerin hedefi Yüce Allah’ın hoşnutluğunu, rahmetini
ve cennetini kazanmaktır. Ancak, insan zayıf ve unutkan yaratılmıştır;
bu nedenle birçok hatası veya eksiği olabilir. Ancak kullarını en iyi
bilen, sonsuz merhamet ve şefkat sahibi olan Rabbimiz, müminler için bu
konuda da bir kolaylık yaratarak onlara rahmet etmiştir. Yüce Rabbimiz
Kuran’da, samimi kullarının kötülüklerini örteceğini ve onları kolay bir
hesap ile sorguya çekeceğini bildirmiştir:
“Artık kimin kitabı sağ yanından verilirse, o, kolay bir
hesap (sorgu) ile sorguya çekilecek ve kendi yakınlarına sevinç içinde
dönmüş olacaktır.” (İnşikak Suresi, 7-9)
Elbette ki kötülüklerin
iyiliklere dönüşmesi durumu her insan için geçerli değildir. Allah’ın
kötülüklerini örterek affedeceği müminlerin özellikleri de Kuran’da
bildirilmiştir. Allah bir ayette “Size yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin kusurlarınızı örteriz ve sizi ‘onurlu-üstün’ bir makama sokarız.” (Nisa
Suresi, 31) buyurmuştur. Bu gerçeği bilen müminler Allah’ın belirlediği
sınırlara çok dikkat eder, bunların dışına çıkmaktan ve harama
girmekten sakınırlar. Eğer unutarak, yanılarak veya gaflete kapılarak
bir hataları olursa, hemen Allah’a yönelir ve tevbe ederek, O’ndan
bağışlanma dilerler.
Allah hangi kulların tevbesini kabul edeceğini ise yine Kuran’da
bildirmiştir. Allah ancak cehalet nedeniyle kötülük yapan ve yaptığını
farkettiği anda direnmeden ve vakit kaybetmeden tevbe edip
davranışlarını düzelten kullarının tevbelerini kabul etmektedir. (Nisa
Suresi, 17-18) Dolayısıyla ayetlerden de anlaşıldığı gibi, “bir insanın
kusurlarının örtülmesi ve din gününde pişman olmaması için yapması
gereken şeylerden biri günaha girmekten şiddetle kaçınması”dır. Günaha
giren bir müminin ise yapması gereken, hemen Allah’a kesin bir tevbe ile
tevbe etmektir. Allah, başka ayetlerinde ise, “salih amellerde
bulunanların kötülüklerini örteceğini” bildirmiştir.“… Kim Allah’a iman edip salih bir amelde bulunursa (Allah) onun kötülüklerini örter… “ (Tegabun Suresi, 9)
Bir insanın, sadece Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için yaptığı her eylem ve davranış salih bir ameldir. Bir insanın din ahlakını insanlara anlatması, tevekkülsüz birine kaderi hatırlatması, dedikodu yapanı engellemesi, güzel söz söylemesi, insanlara ahireti hatırlatması, kötü söze iyilik ve sabırla karşılık vermesi gibi her tavır Allah’ın hoşnutluğu için yapıldığında salih amel olur.
Ahirette, Allah’ın kötülüklerini örterek iyiliklere çevirmesini dileyen her insan, daima Allah’ın en hoşnut olacağı tavrı seçmelidir. Yüce Allah, Kendisi’nden korkup sakınan ve bu niyet ile salih amellerde bulunan kimselerin kötülüklerini iyiliklere çevirecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder