Sonra gerçekten Rabbin, cehalet sonucu kötülük işleyen,
sonra bunun ardından tevbe eden ve ıslah olanlar(la beraberdir).
Şüphesiz Rabbin bundan sonra bağışlayandır, esirgeyendir. (Nahl Suresi,
119)
Samimiyetin Allah’ın Katındaki önemini anlayan kişi
nasıl bir hata yapmış olursa olsun, Allah’a yönelip bağışlanma dileme ve
tevbe etme imkanı olduğunu bilir. Bu, Allah’ın sonsuz merhametinin bir
yansımasıdır. Allah sonsuz bağışlayıcılığını ayetlerinde şöyle haber
vermiştir:
Kim kötülük işler veya nefsine zulmedip sonra Allah’tan
bağışlanma dilerse Allah’ı bağışlayıcı ve merhamet edici olarak bulur.
(Nisa Suresi, 110)
Allah kullarına her türlü hata için geri dönüş imkanı
tanımıştır. Allah Katında geçerli olan yapılan hatanın küçük ya da büyük
olması değil, kişinin samimiyetidir. Bu, kuşkusuz müminler için çok
büyük bir rahmettir.
Ve ‘çirkin bir hayasızlık’ işledikleri ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah’ı hatırlayıp hemen günahlarından dolayı bağışlanma isteyenlerdir. Allah’tan başka günahları bağışlayan kimdir? Bir de onlar yaptıkları(kötü şeylerde) bile bile ısrar etmeyenlerdir. (Al-i İmran Suresi, 135)
Ve ‘çirkin bir hayasızlık’ işledikleri ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah’ı hatırlayıp hemen günahlarından dolayı bağışlanma isteyenlerdir. Allah’tan başka günahları bağışlayan kimdir? Bir de onlar yaptıkları(kötü şeylerde) bile bile ısrar etmeyenlerdir. (Al-i İmran Suresi, 135)
Şu bilinmelidir ki, yapılan
hata her ne olursa olsun, insanların zihinlerinde büyüttükleri en büyük
suç bile olsa, arkasından gelen samimi bir pişmanlıkla bağışlanma
dileyerek Allah’a içten yöneliş, kişiyi bu yükten kurtaracaktır.
Bir insan şu dakikaya kadar dinsiz olarak yaşamış
olabilir, tüm ömrünü Allah’ın razı olmayacağı bir şekilde geçirmiş de
olabilir. Ama bir anda samimi ve kesin olarak aldığı bir kararla tevbe
etmesi karşılığında, Allah’ın bağışlamasını ve tevbesini kabul etmesini
umabilir. Unutmayın Allah’a karşı işlenen suçlardan samimi bir tevbe ile
kurtulmak bir anlık karara bağlıdır ve tek kurtuluş yoludur. Fakat
önemli olan Allah’a verilen sözün tutulması ve Allah’ın tavsiye ettiği
samimiyeti yakalayabilmektir. Allah tevbe ile ilgili olarak bir ayette
şöyle buyurmaktadır:
Allah’ın (kabulünü) üzerine aldığı tevbe, ancak cehalet
nedeniyle kötülük yapanların, sonra hemencecik tevbe edenlerin(kidir).
işte Allah, böylelerinin tevbelerini kabul eder. Allah, bilendir, hüküm
ve hikmet sahibi olandır. Tevbe; ne, kötülükleri yapıp-edip de onlardan
birine ölüm çatınca: “Ben şimdi gerçekten tevbe ettim” diyenler, ne de
kafir olarak ölenler için değil. Böyleleri için acı bir azab
hazırlamışızdır. (Nisa Suresi, 17-18)
Siz de yaptığınız hata her ne olursa olsun hemen tevbe
etmeyi ve Allah’tan af dilemeyi sakın unutmayın. Her an ölümün size
gelebileceğini ve bunun için belki de bir daha fırsatınızın
olamayacağını düşünerek hemen şimdi tevbe edin.
Kuşkusuz bu, Allah’a gerçekten iman edenler
dışındakilere ağır gelir. (Bakara Suresi, 45) Ama şunu da unutmayın ki o
insanlar cehenneme boyun bükmüş kişiler olarak (Mümin Suresi, 60),
yüzükoyun sürüklenerek gireceklerdir. (Kamer Suresi, 48) Ayetlerde haber
verildiği üzere, artık onlar orada Rabbimiz’den yoksundurlar, Allah
onlarla konuşmaz ve onları arındırmaz da:
Ancak tevbe eden, iman eden ve salih amellerde bulunup
davranan başka; işte onların günahlarını Allah iyiliklere çevirir.
Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. Kim tevbe eder ve salih
amellerde bulunursa, gerçekten o, tevbesi kabul edilmiş olarak Allah’a
döner. (Furkan Suresi, 70-71)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder